Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

BAŞKAN ÖZCAN BASIN TOPLANTISINDA BİRÇOK KONUYA AÇIKLIK GETİRDİ

kategorisinde, 28 Ağu 2019 - 23:45 tarihinde yayınlandı

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Bolu Belediyesi’nin borcu başta olmak üzere gündeme dair birçok konuya açıklık getirmek için bir basın toplantısı düzenledi.

BAŞKAN ÖZCAN BASIN TOPLANTISINDA BİRÇOK KONUYA AÇIKLIK GETİRDİ

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Bolu Belediyesi’nin borcu başta olmak üzere gündeme dair birçok konuya açıklık getirmek için bir basın toplantısı düzenledi.

374 Cafe & Restaurant’ta basın mensupları ile bir araya gelen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, açıklamasında ilk olarak Bolu Belediyesi’nin borçları hakkında konuştu.

“Hak edişler biz göreve gelmeden 6 ay öncesinden itibaren hiç düzenlenmemiş”

Açıklamasında, ‘Bundan sonra artık bu konuda bizi polemiğe çekmek isteyenlere herhangi bir cevabımız, sözümüz de olmayacak’ diyen Özcan şu şekilde devam etti: “Son zamanlarda belediyenin borçları ile ilgili polemik yapmak isteyenler olduğunu üzülerek görüyorum. Ben seçim döneminde şunu söylemiştim: ‘Belediyenin çok borcu olduğunu biliyorum, ama hiçbir zaman enkaz devraldım edebiyatı yapmayacağımı’ demiştim ve seçimden sonra uzunca bir süre borçları açıklamamıştım. Kamuoyundan sürekli ‘Belediyenin borçlarını açıkla, açıkla’ diye çağrılar geliyordu. Belediyenin borçlarını başlangıçta niye tam olarak açıklayamadığımızı da geçenlerde katıldığım bir televizyon programında açıklamıştım. Çünkü ben ilk belediyenin borçlarını istediğimde bana bir borç tablosu verildi. Orada yapılmış olan bazı işlere ilişkin borçların olmadığını gördüm. Bunu sordum: ‘Sebebi nedir?’ dedim. ‘Size verdiğimiz listede kesinleşmiş borçlar var’ dediler. Yani olay şu, her birim kendine has ihaleler yapmış ve muhasebe müdürlüğü, ancak hak edişler geldiği zaman bunu borç olarak belediyenin sistemine girebilmiş. ‘Yani ne olacak?’ dedim. ‘Hak edişler düzenlenmesin’ dediler. ‘Altı aydır hak edişler düzenlenmiyor, şimdi düzenleniyor’ dediler.  ‘Peki, bu borç, bana bildirdiğiniz borç ne kadar artacak?’ ‘Valla 50 milyon da artabilir 150 milyon da artabilir’ dediler. Biz belediyenin borcunu hesaplayabilmek için 20 günümüzü verdik. Ve sonuç itibariyle tespit ettiğimiz borcu da kamuoyuyla paylaştık. Şirketin borçları dahil 461 milyon lira borç olduğunu söyledik. Yine bunu televizyon programında kalem kalem, nereye ne borç var, ana kalemler halinde kamuoyuyla paylaştık. Yalnız iller bankası borcu üzerinden, aslında benim muhatabım olmayan siyasi parti il başkanı çıkıp elinde hiçbir bilgi ve belge olmamasına rağmen, kulaktan duyma sözlerle bizi yalanmaya kalktı. Biz ona bu listeyi gönderdik. Burada açık bir şekilde İller Bankası borcunu 5 Nisan 2019 tarihi itibariyle 176 milyon 403 bin lira olduğu yazılı. Bu kullanılan kredi, kullanılmayan da 38 milyon 577 bin liralık bir borç var. Yani kredi açılmış ama kullanılmamış. Biz bunu da borca ilave etmedik, bunları bu şekilde açıkladık.

“Biz bu borcu biliyorduk ama bahaneye sığınacak değiliz, ödeyeceğiz”

“Arkadaşlar biz görevi devraldığımız tarih itibariyle Bolu’da 1 haftadır çöpler toplanmıyordu. ‘Neden?’ diyeceksiniz. Temizlik işçilerinin tembelliğinden falan değil, belediyenin çöp araçlarında bir damla mazot yoktu, bir damla. Keza zabıta araçları çalışamıyordu, belediyenin deposunda bir gram mazot yoktu. Allah korudu o günlerde bizi. Bir yangın çıksa itfaiyenin o yangına müdahale edecek bir damla mazotu yoktu. Yani ‘Nasıl bir belediye teslim aldınız?’ diyorlar ya, şimdi herhalde daha net anlaşılıyor. Ama biz bunları bugün lüzumu olmasaydı da hiçbir zaman söylemeyecektik. Evet, belediyenin çok borcu olduğunu biliyorduk, biz bunu baştan söyledik. Bizim tahminimizden biraz daha fazla borçlu olduğunu gördük. Ama biz bu borç konusunu açıklayacağımızı söylediğimiz için açıkladık. Yoksa bu borcu ödeyeceğiz. ‘Belediyenin çok borcu var, bundan dolayı biz iş yapamıyoruz’ bahanesine sığınacak değiliz. Borçları önce yapılandırmamız gerekiyordu. Borçları da yapılandırıyoruz. Önemli ölçüde de muvaffak olduk bundan”

“Tasarruf ile 65 milyon TL borç ödedik”

“Geçen hafta itibariyle açıklamıştık. 65 milyonun üzerinde bir borç ödemesi sağladık. Bunu yaparken nasıl yaptık? Tasarrufu öne çıkardık, israfı kesin ve net bir şekilde durdurduk, ihaleleri tek elde topladık. Sonuç itibariyle de doğru adımlar attığınızda somut sonuçları görmeye başlıyorsunuz. Mesela bu ihalelerin tek elde toplanmasıdır. Bir örnek vereyim boyutunu tek bir örnekten anlayın. Biz ilk göreve geldiğimizde tek bir firmadan çöp aracı kiralanması için teklif alınmıştı, Mart’ın sonunda. Alınan teklif aynı miktarda araçtan bahsediyorum sayı olarak, yıllık 4 milyon liraydı kiralama bedeli.  Biz birçok firma ile görüştük, onlardan ön teklifler aldık. Yıllık 1,5 milyon liraya düştü arkadaşlar. 3 yıllık bir kiralamada 12 milyon liraydı, şimdi 4 buçuk milyon lira.  İşte aradaki fark bu. Tasarruf derken, planlı programlı yönetim derken, idari yapının oturtulması derken bunu kastediyoruz. Bakın tek bir kalemde 3 yıllık tasarruf 7 buçuk milyon, tek bir kalemde. Belediyenin bunun gibi yüzlerce kalemi var. Dolayısıyla arkadaşlar memnuniyetle söylüyorum, 2019 bütçesi gelir ve gider yönünden 20 küsur yıldır ilk kez fazlalık verecek durumda.  O fazlalığı da biz dediğimiz gibi ivedi borçları ödemekte kullanacağız. Ve bu şekilde devam edersek 2020 yılında eli oldukça rahatlamış, büyük yatırımlara girebilecek bir belediye olarak yolumuza devam edeceğiz”

“Bundan sonra bu konuda bizi polemiğe çekmek isteyenlere ne sözümüz ne cevabımız olacak”

“Daha önce de söyledim arkadaşlar, ben bu mali hizmetleri tamamen kendim denetliyorum. Her gün bir veya iki saatimi ayırıyorum; nereye ödeme yapılmış, nereden alım yapılmış, kaç liraya yapılmış, geçmişte kaça alınmış… Bunlarla tek tek meşgul oluyorum. Bir başkan zaten bunlarla meşgul olmazsa, bilmezse belediyenin gelirini giderini, zaten başarılı olabilme şansının olmadığını düşünüyorum. Biz göreve geldiğimizden bu yana haftanın 7 günü çalışıyoruz. Bayramda yaptığım tatil dışında bir gün belediye çalışmalarından uzak kalmadım. Erken saatlerde başlıyoruz, geç saatlere kadar devam ediyoruz. Çoğu gün kahvaltı bile yapmadan, hatta öğle yemeği yemeden, akşam yemeği yemeden o tempoda çalışıyoruz ve bu şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Dolayısıyla belediyenin borçlarını kalem kalem net olarak açıkladım. Ama bundan sonra artık bu konuda bizi polemiğe çekmek isteyenlere herhangi bir cevabımız, sözümüz de olmayacak”

“VATANDAŞ FATİH METİN’İN TARZINA PRİM VERMEDİ”

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan açıklamasının devamında, Tarım ve Orman Bakan Yardımcı Fatih Metin’in, belediye başkanı olduktan sonra kendisini ziyaret etmemesi ile ilgili konuşarak; “21-22 yaşlarında tanıştık o arkadaşla. Birlikte avukatlık yaptık, birlikte siyaset yaptık, 2011 seçimlerinde yarıştık ben kazandım, 2015 seçimlerinde yarıştık yine ben kazandım. Son olarak 4,5 ay önce yine bir seçime girdik, vatandaş yine benden yana teveccüh gösterdi. Fatih Bey bundan önceki 2 yarıştan sonra konuyu çok uzatmamıştı ve dostluğumuz da aynı şekilde devam etmişti. Ankara’da da görüşmeye devam etmiştik. Yani bir dostluk ilişkimiz vardı. Bu seçim döneminin başından itibaren ben kendisiyle hiç polemiğe girmedim. Ben yapacaklarımı anlatarak bu kampanyayı yürüttüm, o beni karalayarak bu kampanyayı yürütmeye çalıştı. Sonuç olarak vatandaş onun tarzına prim vermedi ve beni bu göreve getirdi” dedi.

“Belediye’de kimin nerede çalışacağına ekibimle birlikte ben karar veririm”

Sonradan kendisi yine atama yoluyla Bakan Yardımcısı oldu. Ben mutlu oldum, kendisini aradım hayırlı olsun dileklerimi ilettim. Kendisi seçimden sonra bana en kısa zamanda ziyarete geleceğini ifade etti daha sonra da gelmedi. Gelip gelmemesi benim açımdan önemli değil. Niye gelmediğini vatandaşa kendisi anlatır. Ama bir cümleye fazlasıyla takılıyorum. Gelmeme gerekçesi olarak 4 ay boyunca onunla gece gündüz çalışan yani seçim çalışmalarına katılan belediye çalışanlarını ben başka birime göndermişim. O da bunu kabul etmiyormuş. Kendisine söyledim. Belediye’de kimin nerede çalışacağına ekibimle birlikte ben karar veririm. Kendisinin bakanlığında kimin şube müdürü olacağına ben karışmıyorsam, o da Bolu Belediyesi’nin işlerine dışarıdan karışmayacak. Kimse karışamaz”

“Fatih Metin’in açıklaması ben kul hakkı yedim itirafıdır”

Belediyede hiçbir siyasinin işi olamayacağını ve buna izin vermeyeceğini belirten Başkan Özcan; “Bu itiraftır. Ben kul hakkı yedim itirafıdır. Bu şu demektir: Bankamatik memurlarından bahsediyor ya insanlar, bunlardan bir tanesi Ak Parti Kadın Kolları Başkanıydı. Kabullendi, istifa etti. O da Fatih Metin’le birlikte 4 ay gece gündüz çalışan biriydi. Sen 4 ay boyunca Bolu Belediyesi’nden personel olarak maaş alacaksın, sonra 4 ay boyunca Bolu Belediyesi’nden aldığın maaşla, Fatih Metin’in yol arkadaşlığını yapacaksın. Bunu kendisi söylüyor zaten. Yani Bolu Belediyesi 4 ay boyunca Fatih Metin’e çalışsın diye personeline para ödemiş. Bu bir itiraftır, her şeyden önce ayıptır. Dolayısıyla işe bu yönden bakmanızı istiyorum. Hiçbir belediye çalışanı benimle çalışmadı. Benim böyle bir talebim olmadı zaten. Halkın parasını alacak bir belediye çalışanı, bir adayla birlikte seçim çalışması yapacak. Ve sen çıkacaksın bunu bir de itiraf edeceksin: “Bu arkadaşlar benimle çalışan arkadaşlardı, Tanju Bey onların görev yerini değiştirmiş.” Böyle bir şey kabul edilemez.

“Bolu Belediyesi’nde çalışırken siyasi çalışmalara kimse katılamaz”

“Belediye’de hiçbir siyasinin ekibi olamaz. Buna izin vermeyeceğim. Belediye çalışanları, belediyenin işlerini yapacak, başkalarının işlerini yapmayacak. Hele siyasi çalışmalara hiç katılmayacak. Dolayısıyla arkadaşlar meselenin özü budur. Hatta bu arkadaşların 4 aylık maaşını da ondan istemek gerekir diye düşünüyorum. Çünkü onlar belediyenin temizlik hizmetinde, imarında, halkla ilişkilerinde çalışmamış. Kendisi söylüyor bunu. Gece gündüz Fatih Metin ile çalışmış”

“Fatih Metin siyasi partinin il başkanı gibi davranıyor”

Fatih Metin’in siyasi partinin il başkanı gibi davrandığını söyleyen Başkan Özcan; “Ben seçilmiş bir insanım. Beni halk seçti bu göreve getirdi. Fatih bey bir kişinin iradesi ile atanmış bir insan dolayısıyla kulvarlarımız ayrıldı. O Ankara’da bürokrat ben Bolu’da belediye başkanıyım. İkimizin de siyasi bir kimliği kalmadı. O işini yapacak ben işimi yapacağım ve işlimizi yaparken de bu tür polemiklerden uzak duracağız. 4 ay boyunca benim hiçbir açıklamam da parti ismi zikrettiğime şahit misiniz? Evet, ben Cumhuriyet Halk Partisinin üyesiyim. Yasa bana bu imkanı tanıyor ama ben CHP lehine bir partizanlık yapıyor değilim. Belediye çalışanlarına defalarca söyledim kim AK Partili, CHP’li, MHP’li araştırmadım araştırmamda. İnsanların dünya görüşü siyasi görüşü benim işim değil. İşini yaptığı sürece ister AK Partili ister MHP’li olsun baş tacı yaparım. İşini yapmadığı sürece de en koyu CHP’li olsa bile gereğini yapmaktan çekinmem dedim. Bu günde bu noktadayım. Fatih beyin konuşmalarına bakıyorum devletin bürokratı gibi değil siyasi partinin il başkanı gibi davranıyor. Hala eski tarzından vazgeçmemiş. O bıraksın belediye işle ilgili çalışmaları ben yaparım. Hesabını da halka veririm vakti zamanı gelince. Türkiye’de çiftçi kan ağlıyor o gitsin çiftçinin sorunlarıyla meşgul olsun” diye konuştu.

“Bolu’nun hizmetkârıyım diyenler verilen sözlerin takipçisi olsunlar”

Seçim döneminde Bolu’ya gelen Bakanların hibe sözü verdiğini hatırlatarak; “Seçim döneminde bir sürü hibe sözü verildi. Her gelen bakan “şu kadar milyon hibe verdim, bağışladım ve destek veriyorum” dedi. Nerede bu paralar? O yüzden laf üretmek yerine iş üreteceğim diyenlere önce bu sözlerin yerine getirilip getirilmediğini takip etmelerini öneriyorum. Bu sözlerin hiç biri yerine getirilmedi. Seçimden önce Cuma günü Yukarı çarşıdaki hibe için parayı yatırdılar Pazartesi parayı çektiler. Biz bunları günden konusu yapmadık. Bu sözleri veren bakanların bazılarına gittim ilgili gazeteleri de götürdüm. Sadece baktılar. O yüzden ben Bolu’nun hizmetkârıyım diyenler önce Bolu’ya verilen sözlerin takipçisi olsunlar. Bize laf yetiştirmesinler” dedi.

“GÖLCÜK’Ü BOLU BELEDİYESİ’NİN ELİNDEN ALANLAR BOLU SOKAKLARINDA DOLAŞAMAZLAR”

Başkan Özcan son olarak Gölcük’ün işletmesinin tekrar Milli Parklara devredileceği şeklindeki söylemler hakkında da açıklamada bulundu. Özcan; “Baştan söylüyorum. Gölcük’ü Bolu’nun elinden alacak, BOBES’in elinden alacak, 3 bin 100 sporcunun elinden alacak kişi bir daha Bolu’nun sokaklarında dolaşmasın” diyerek açıklamasına şöyle devam etti: “Gölcük o veya bu sebeple Bolu Belediye’sinden alınırsa, bunu yapan ve yaptıranlar Bolu hainidir. Bunu yaptıran kişiler Bolu’da sokakta dolaşamazlar. Testi kırılmadan uyarıyorum. BOBES, Bolu Belediyesporun’dur. Bu derneğin bünyesinde 3 bin 100 sporcu var. Bu derneğin ana geliri Gölcük’ten elde edilen kapı geliridir. Birileri sürekli Gölcük’e müfettiş gönderiyor. Amaç, Gölcük’ü Bolu Belediyesinden almak. Bolu Belediyesi Gölcük’ün kapı gelirlerinden 1 kuruş kendi hesabına para aktarmıyor. BOBES’teki 3 bin 100 sporcunun sportif faaliyetleri için kullanılıyor. Gölcük o veya bu sebeple Bolu Belediye’sinden alınırsa, bunu yapan ve yaptıranlar Bolu hainidir. Bunu yaptıran kişiler Bolu’da sokakta dolaşamazlar. Testi kırılmadan uyarıyorum. Biz Gölcük’ü her türlü bakımını yapıyoruz. Gölcük hiçbir zaman bu kadar temiz olmadı. Gölcük’te yıllardır gölün içindeki otlar biçilmezken, biz gelir gelmez bu işlerle meşgulüz. Gölcük’ü koruyabilme adına Gölcüğün yapılaşmasına karşı çıkanlarız ama Gölcük’ten elde edilen bir para var, bu para Bolu Belediyespor bünyesinde amatör sporla uğraşan 3 bin 100 kişi için harcanıyor. Birileri de bunu almak istiyor. Sebepte seçim yenilgisidir. Bunu hazmetmek lazım çünkü seçim dönemi bitti. Gölcük konusunda bugünden itibaren gerekli uyarıları yapıyorum. Baştan söylüyorum. Gölcüğü Bolu’nun elinden alacak, BOBES’in elinden alacak, 3 bin 100 sporcunun elinden alacak kişi bir daha Bolu’nun sokaklarında dolaşmasın” ifadelerini kullandı.

YORUM YAZ